tag:blogger.com,1999:blog-2360990893804227872024-03-19T12:17:09.323+03:00ölünceye kadar,saniyelerine kadar hayatım senindirLost and lonely
Now you’ve given me the will to survive
When we’re hungry…love will keep us aliveSelcenhttp://www.blogger.com/profile/07476469844253038482noreply@blogger.comBlogger8125tag:blogger.com,1999:blog-236099089380422787.post-16726150760392901952010-10-02T19:09:00.001+03:002010-10-02T19:18:49.337+03:00Evrensellik<div style="text-align: justify;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEizkG_BJQZJUvMxrs1wqIuo0rKrKHsl62J8jmL9S47NmeuOfNgSpvBa9l2DkxbNJtuyWg9dSxsj3Nu_VA0m6yLzbg63GIFU_iXM0Hm-gyM2u-xpgWAbDS9DQ4DBA_SlaS3HdwNmBRXcujA/s1600/es.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="215" px="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEizkG_BJQZJUvMxrs1wqIuo0rKrKHsl62J8jmL9S47NmeuOfNgSpvBa9l2DkxbNJtuyWg9dSxsj3Nu_VA0m6yLzbg63GIFU_iXM0Hm-gyM2u-xpgWAbDS9DQ4DBA_SlaS3HdwNmBRXcujA/s320/es.JPG" width="320" /></a></div><div style="text-align: justify;">Bizden üstün kültürleri, anlayışları, yaşayışları sevmişimdir hep. Kim sevmez ki diyeceğim şimdi ama iş milliyetçiliğe çekilsin de istemiyorum. Üstün üstündür çünkü. Bizim eksiğimiz onlar da tam ki ya da tam olmaya çalışıyor ki üstün sıfatını ekleyebiliyorum. Tabi ben kendi adıma söylüyorum bunu. Öznel duygular var işin içinde. </div><div style="text-align: justify;"><br />
</div><div style="text-align: justify;">İki aile geldi bugün çalıştığım yere. Farklı zamanlarda gelip kafede karşılaşan iki aile. İkisinin de çocuk sayıları aynı. Farkları ise milliyetleri. Bir aile Türk iken diğer aile ise İngiliz. Maşallah iki tarafın da çok sevimli çocukları var. Hatta bizimkilerinki ikiz. Farklı masalarda oturmalarına rağmen çocuklar bir şekilde buluştu tabi. Çocuk her yerde çocuk. Bıcır bıcır sesler var kafede. İngiliz olan aile, çocuklarının peşinde ama hiç kızmadan sürekli gülümseyerek. En sonunda Türk ailenin yanına geliyorlar çocuklarının vasıtasıyla. Yüzlerinde çocuk mahcubiyetinde bir gülümseme, bizim çocuklar sizi rahatsız etti kusura bakmayın ifadesinde. Ama amaç tanışmak belki de. Ben de merakla bekliyorum bakalım ne olacak diye. Bizim ailenin erkeği, İngiliz babaya göz ucuyla ya bakıyor ya bakmıyor; surat asık. Çocuklarına yapmayın etmeyin deyip duruyor. İngiliz baba masa başında kalıyor, şaşırdığını anlıyorum. Beklediği bir bakış ve sıcak bir merhaba. Dil bilmek önemli değil.<strong><span style="font-size: large;"> </span><span style="font-size: small;"><em>Evrensel dil</em></span></strong>den bahsediyorum ben. Çaresiz çocuğunun elinden tutarak geri dönüyor masasına. Minik İngilizler sanki olayı anlamışlar gibi, anne babanın eteğine sığınıyorlar. O hareketlilikleri bitiyor. Gözleri hala ikizlerde ama. Türk babaya bakıyorum. Gözlerini bilgisayarından ayırmamış bile. Onun adına utanıyorum açıkçası. Çünkü buraya birçok turist geliyor ve hepsi ayrılırken bana her zaman "İyi ki siz varsınız burada, İngilizce konuşabildiğimiz kimse yok çevrede, çok da kibarsınız ve yardımseversiniz." derler. Halbuki ben bana ve çevrelerine gösterdikleri bütün kibarlıkların karşılığını göstermeye çalışırım. Ülkemi de iyi yansıtmak isterim tabi ki. </div><div style="text-align: justify;"><br />
</div><div style="text-align: justify;">Neden insanlar bir gülümsemeyi fazla görürler ki karşıdakine? Hele hele ayağına gelmiş bir sıcaklığı, neden buza çevirirler? Nedir bu nefret anlamıyorum. Eminim ki bunun Türk-İngiliz olmakla alakası yok. İngiliz aile Türk de olabilirdi. Halbuki biz Türkler sıcakkanlı insanlarız. Türk olmayı geçtik, insanız hepimiz. Bir gülümsemeye karşılık veremeyeceksek o insanlık neye yarar? Üstünlük burada işte. O İngiliz aile, yabancı topraklarda ama gülmeyi biliyor. Tanısın veya tanımasın. Çünkü o bütün buzları eritmenin sıcak bir gülüşte saklı olduğunu biliyor, bizse o sıcaklığı buza çeviriyoruz.</div>Selcenhttp://www.blogger.com/profile/07476469844253038482noreply@blogger.com7tag:blogger.com,1999:blog-236099089380422787.post-78716125353367676112010-04-28T22:10:00.001+03:002010-09-23T18:30:06.345+03:00<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj1hJxTHll_eEy7vgzpnsNhnykye2r0iBELH84EovVKA3OIGte8ipIbcbunbZGoLvsTdQwWkQKmmw7neB7pJAjHyHwpwwuowhm12jZAltuqRXXB1EQqylp7te1nIWKu_dVst5tqCQdpz5g/s1600/396286265_7e37e0e482_b.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="253" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj1hJxTHll_eEy7vgzpnsNhnykye2r0iBELH84EovVKA3OIGte8ipIbcbunbZGoLvsTdQwWkQKmmw7neB7pJAjHyHwpwwuowhm12jZAltuqRXXB1EQqylp7te1nIWKu_dVst5tqCQdpz5g/s320/396286265_7e37e0e482_b.jpg" width="320" /></a></div><br />
<span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Yine Flickr'dan bir fotoğraf. G.A.O. isimli üyeye ait. Ben bu fotoğrafa şiir bile yazarım diyenlerden misiniz yoksa? Hadi bekliyorum o zaman. </span>Selcenhttp://www.blogger.com/profile/07476469844253038482noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-236099089380422787.post-44041534633843226462010-04-28T19:50:00.002+03:002010-04-28T20:00:16.517+03:00Take My Breath Away<div style="float: right; margin-bottom: 10px; margin-left: 10px;"><div style="text-align: justify;"><a href="http://www.flickr.com/photos/ireena_1/4518508538/" title="photo sharing"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;"><img alt="" src="http://farm5.static.flickr.com/4027/4518508538_edb281c0a6_m.jpg" style="border-bottom-color: rgb(0, 0, 0); border-bottom-style: solid; border-bottom-width: 2px; border-left-color: rgb(0, 0, 0); border-left-style: solid; border-left-width: 2px; border-right-color: rgb(0, 0, 0); border-right-style: solid; border-right-width: 2px; border-top-color: rgb(0, 0, 0); border-top-style: solid; border-top-width: 2px;" /></span></a></div><br />
<div style="text-align: justify;"><span class="Apple-style-span" style="font-size: 14px;"><a href="http://www.flickr.com/photos/ireena_1/4518508538/"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;">You Take My Breath Away</span></a></span></div><span style="font-size: 0.9em; margin-top: 0px;"><div style="text-align: justify;"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;">Originally uploaded by </span><a href="http://www.flickr.com/people/ireena_1/"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;">ireena eleonora</span></a></div></span></div><div style="text-align: justify;"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;">Uzun bir süre sonra geldim. Aylar olmuş yazmayalı. Aslında içimde biriken o kadar şey var ki... Bir başlasam sayfalar dolusu yazarım. Ama bir dakika bile boş zamanım yok neredeyse. Biriksin içimdekiler. 1 ay sonra dolu dolu yazacağım. Hele şu okulu bitireyim bir. Bakalım ucumuz nerelerde çıkacak? Gerçek hayata yaklaştıkça korkuyorum. Korkununsa ecele faydası yok. Hayırlısı...</span></div><div style="text-align: justify;"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;"><br />
</span></div><div style="text-align: justify;"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;">Sevdiğim bir site var. Flickr, yahoo destekli bir fotoğraf sitesi. Orada muhteşem fotoğraflar var. Bunun gibi. Vakit buldukça burada paylaşmayı düşünüyorum. Sanırım bu fotoğrafı yorumlamaya bile gerek yok. İnanılmaz romantik. Facebook ve Twitter bağımlıları keşke böyle şeyleri keşfetse. (Ben onlardan değilim.)Burada insanlar günlüklerini fotoğraflarla yazıyorlar. Fotoğrafın üzerine tıklayarak orijinal sayfasına gidebilirsiniz. Şimdilik bunlarla idare edelim. En yakın zamanda yazacağım. </span></div>Selcenhttp://www.blogger.com/profile/07476469844253038482noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-236099089380422787.post-80621647033728104532009-09-13T16:02:00.011+03:002009-09-13T17:19:37.242+03:00Gökkuşağım<div align="justify"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh-llUrrbO0Yj_bZjYPZ1v9P5XPppNUegFgPMax6QuzbqS-qmUibc4c7pnVzJFw5PRuEDty_e3qolJLUJ9iZewz-JpQ3TZjE7G4Pdcysnq46O4vGInGZDzAK60oBFGimJ3sfODqsEtrbEw/s1600-h/hayvan1ip0.jpg"><img style="MARGIN: 0px 10px 10px 0px; WIDTH: 200px; FLOAT: left; HEIGHT: 134px; CURSOR: hand" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5380954775700803042" border="0" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh-llUrrbO0Yj_bZjYPZ1v9P5XPppNUegFgPMax6QuzbqS-qmUibc4c7pnVzJFw5PRuEDty_e3qolJLUJ9iZewz-JpQ3TZjE7G4Pdcysnq46O4vGInGZDzAK60oBFGimJ3sfODqsEtrbEw/s200/hayvan1ip0.jpg" /></a><em>(Bir önceki yazıma atfen)</em><br /><br /><span style="font-family:georgia;">Yalnızlığı sevdiğimi söylemiştim. Huzur bulduğum sessizliği...Peki insan yanında biriyle yalnız olamaz mı, o sessizliği paylaşamaz mı?<br /><br />Dünden beri bunun cevabını arıyorum. Çünkü bu düşüncelerimden ötürü bir kırgınlığı var dünya üzerinde birinin bana karşı. Kendimi sorgulamama sebep oldu. Ben bir duygu insanıyım, abartı olarak söylersem aşka aşığım. Sevmeyi seviyorum, sevdiğimi de yanımda isterim. Bu kadar aşk doluyken bir insan neden yalnız olmak ister ki? Zaten aşk yoksa yalnızsındır. En azından bana göre...En sevdiğim şeylerden biri hayatı sevdiğimle paylaşmak ve ben bu paylaşımın arasında yalnızlığı aradım. Çok mu kalabalıktım ki acaba böyle düşünebildim. Yani ben, dışarda yağmur yağarken elimde sıcak çikolatamla kendimi hayal ederken pencere kenarında çok mu bencil davrandım, sevdiceğimi o anda düşünmeyerek, onu o dramatik yalnızlık tablosunun içine sokmayarak?<br /></span><br /><span style="font-family:georgia;">Tabiki hayır, defalarca hayır. Mutluluk paylaştıkça çoğalır zaten. Mutluyken, yanındaki en sıradan insana bile bulaştırırsın gözlerindeki sevinci. Kaldı ki olmak istediğin yer sevgilinin yanı her zaman. Benim o pencere kenarı zevkim, herkesin sevmediği o puslu havayı kendimle özleştirmemdi. O grilikte yakıştıramadım yanıma aşkı. Ama işte yanlışım burada oldu, o griliği renklendirmem için bana aşkın gücü lazımdı. Bense onu almamışım bile yanıma. Halbuki ben O, böyle havaları sevmez diye hiç düşünmemiştim bile onu. Dünkü kurduğum hayali gerilere atarak, hayatımın en renkli tarafını düşünüyorum şimdi. </span><br /><span style="font-family:georgia;"></span><br /><span style="font-family:georgia;">Yine yağmur var dışarda, gökyüzü grimsi, esiyor ve yapraklar uçuşuyor havaya yakışan renk tonlarıyla. Üzerimdeki battaniye iki çift bacağı kapatıyor şimdi, sıcak çikolatamın fincanına iki dudak değiyor. Aynı sessizlik var, sevdiğim sessizlik, hafif rüzgarın sesi ve sadece yağmur düşüyor. Huzursa elimdeki kitabımdan başımı kaldırdığımda, karşılaştığım en güzel gözler. Dudakları kıpırdamasa da, gözlerinin bir çok şeyi anlattığı bir sessizliğin içindeyim. Dışarıdaki dinginliği beraber dinliyoruz. İşte yalnızlık..İki beden ama tek ruh. İkimizin dışında kimsenin olmadığı bir dünyadayız. Yalnızız ve herşeye yetiyoruz.</span><br /><span style="font-family:georgia;"></span><br /><span style="font-family:georgia;">Yalnızlık Allah'a mahsus. Herkesin bir eşi mutlaka yaratılmış. Belki karşılaştınız o eşinizle, belki karşılaşmadınız. Ama sabredin. Yalnızlık hayali güzel gelse de, hayatınızda, böyle bir hayale alınıp kızabilecek biri olması muhteşem. Anlayın ki seviliyorsunuz ve asla yalnız kalmayacaksınız. </span><br /><span style="font-family:georgia;"></span><br /><span style="font-family:georgia;">Başarılması gereken tek şey, tek bir ruh olabilmek. Sessiz kalınması gereken zamanlarda bunu anlamak ve sessizliği paylaşmak. Gökyüzü griyken tek başınıza, gökkuşağının "O" olduğunda var olduğunu göreceksiniz.</span><br /><span style="font-family:georgia;"></span><br /><span style="font-family:georgia;">Hüznün rengi sonbaharsa, benim rengim gökkuşağı, aşkımın rengi. </span><br /></div><div align="justify"></div>Selcenhttp://www.blogger.com/profile/07476469844253038482noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-236099089380422787.post-52580393506675927662009-09-12T13:08:00.006+03:002009-09-12T14:16:52.433+03:00Hüznün Rengi<div align="justify"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgplG8wj73-08doMkkvQhHOPPh0XZVYpQEpeNWJuVGOxRf7hsPOud73EgB5O_CZsS_xqi6KkNDK-ALJ-1DcIU5WR5jJBxg2IGFIccTILj0MN2f3x64_TzELri-2LmPjqs795XRHBWsQP3M/s1600-h/autumn_00057.jpg"><img style="MARGIN: 0px 0px 10px 10px; WIDTH: 263px; FLOAT: right; HEIGHT: 203px; CURSOR: hand" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5380535690533661970" border="0" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgplG8wj73-08doMkkvQhHOPPh0XZVYpQEpeNWJuVGOxRf7hsPOud73EgB5O_CZsS_xqi6KkNDK-ALJ-1DcIU5WR5jJBxg2IGFIccTILj0MN2f3x64_TzELri-2LmPjqs795XRHBWsQP3M/s200/autumn_00057.jpg" /></a><span style="font-family:georgia;">Sonunda yapraklar düşmeye başladı, yavaş yavaş...Kapılarımızın </span><span style="font-family:georgia;">önü yaprak topaklarıyla doluyor. Bu daha başlangıç..Evet, evet sonbaharın başlangıcı. </span></div><p align="justify"><span style="font-family:georgia;">Herkes yaz mevsimini, güneşi, denizi sevse de ben inadına bu havayı seviyorum işte. Camdan baktığımda puslu, hafif karanlık, dışarda üstünde bir hırkayla dolaşma hissi uyandıran havalar. Sessiz oluyor ortalık bu havalarda. Huzur kokuyor. Yazın o bunaltıcılığından kurtarmış kendini atmosfer, bulutlar güneşi saklıyor. Birazdan yağmaya başlayacak olan yağmurun kokusunu şimdiden içime çekiyorum.</span></p><div align="justify"><span style="font-family:georgia;">Ne çok üşüyorum, ne çok daralıyorum sıcaktan. Pencerenin önüne oturup, bacaklarıma bir battaniye örtüp elimde kitabımla sessizliğe dalıyorum. Gri bulutların rengi odamı sarmış, perdelerim açık. Hava soğuk gözükse de değil aslında, sadece güneş yok. Üşüdüğümde hemen uzanıp bir yudum aldığım sıcak çikolatam var yanımda. Okumak neredeyse yaşam sebebim benim. Yaşamın acı gerçeklerinden uzaklaşıp bir anlığına, içinde kaybolduğum koskocaman birer dünya benim kitaplarım. İşte o an ben dünyanın en zengin insanıyım, kelimeler benim hazinem. </span></div><div align="justify"><br /></div><div align="justify"><span style="font-family:georgia;"></span></div><div align="justify"><span style="font-family:georgia;">Bir de yağmur yağıyor şimdi. Muhteşem..Damlaların sesi..Toprağın o damlalarla buluştuğundaki sevinci görülmeye değer. Bence toprak da sonbaharı çok seviyor. Bu havalar da yalnız olmak lazım aslında. Gri gökyüzü yalnızlığı çağrıştırıyor bana. Kafamı dinleyebileceğim nadir anlardan biri. Tembellik demek yani...Bu ruh halimi seviyorum aslında. Daha doğrusu bu ruh haline girmek için fırsat kolluyorum.</span></div><div align="justify"><br /></div><div align="justify"><span style="font-family:georgia;"></span></div><div align="justify"><span style="font-family:georgia;">Bunun arkasından bir de kış gelecek elbette. Bırrr..Soğuk kış günleri. Kar, sadece yağarken güzel bence. Bir de yağdıktan sonraki manzarası. Ama o soğukla yaşanmaz. Ayaz olur geceleri, sabahına gecenin ayazı eşlik eder. Yapraklar dökülmüştür, ağaçlar bir deri bir kemik misali..Burnunuzu atkının içine sokup o sıcaklıkla ısınmaya çalıştığınızda aklınıza güzelim yaz gelir. Ah, nerede güneş dersiniz. Baktığınız her yer bembeyaz. Herşey uykuda. </span></div><div align="justify"><br /></div><div align="justify"><span style="font-family:georgia;"></span></div><div align="justify"><span style="font-family:georgia;">Gelmesin ya o soğuklar, ben ağaçların bu rengini seviyorum. Hüznün rengi diyorum bu alacalığa. Sarı, kahverengi, turuncu, kırmızı her yer. Huzur buluyorum. Kendimi böyle uzaklarda bir göl kıyısında ahşaptan bir kulübede yaşarken hayal etmekten başka bir şey yapamıyorum. Acaba olur mu bir gün bu? Varendamda bir hamağa kurulup, yaprakların hışırtısı içinde kitap okuyabilir miyim ki? Hayaller olmasa bu hayat çekilmez be...</span></div><div align="justify"><br /></div><div align="justify"><span style="font-family:georgia;"></span></div><div align="justify"><span style="font-family:georgia;">Mevsimler her renk, benim sevdiğim renkse sonbahar..</span></div>Selcenhttp://www.blogger.com/profile/07476469844253038482noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-236099089380422787.post-58460515808101901122009-09-11T13:33:00.005+03:002009-09-11T14:00:19.243+03:00Harabe<span style="font-size:85%;">yine mi dedim<br />bozgun...<br />bezgin...<br />bitkin...<br />yorgunum artık<br />taşımıyor omuzlar bu yükü<br />eskiden çift askıda sıkı sıkı asılıydı omuzlarıma<br />şimdi tek taraflı tutuyorum<br />liseli çocuklar gibi tek omzuma asılı<br />kayıyor<br />ağırlığından olsa gerek<br />tutmak istesem elimi acıtıyor<br />dikenli bir gül sapı gibi<br />yaprakları çoktan dökülmüş<br />kan kırmızısı goncalarından.<br />şimdi o kırmızılık gözlerimde<br />birazdan süzülecek yanaklarımdan<br />ağlamak mı<br />o da ne?<br />ben onu bile unuttum<br />kanayan yüreğim benim<br />gözlerimse bir ayna sadece<br />bi bak istersen<br />dikkatlice<br />belli mi gözlerimin rengi<br />acıma bana<br />yanma o rengi göremediğine<br />dövünme<br />gözlerim bir ayna<br />rengini kan kırmızısı sevdamdan almış<br />ama artık kan ağlayan bir sevda<br />dökülen temiz gözyaşlarım değil<br />öptüğünde dudaklarına tuzlu su tadı veren.<br />gözlerim hep seni gösterdi<br />yine sensin işte<br />bak<br />unutma<br />kapatıyorum, kirpiklerim saklar her şeyi.<br />sen al sadece şu emanetini<br />artık tek omuzumda olanı<br />tek elimle taşımaya bile gücüm yok<br />bütün ellerim dikenli<br />yüreğimi tuttum ben onlarla<br />o yüzden kanıyor işte<br />sana ağladığından değil<br />sen sakın alınma<br />yine mi<br />hayır bu sefer değil işte<br />gözlerim kapalı artık<br />kırmızılıklar geçince açacağım<br />elimdeki yaralar da<br />şimdilik tek derdim nefes alabilmek<br />seninleyken tuttuğum soluğu daha şimdi bıraktım<br />bir nefesmişsin sadece<br />gördün işte<br />zehirli duman gibi içime çektim seni<br />zehrini bıraktın ve git artık<br />azat ettim seni</span><br /><br /><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEijCeVWcwD66-wn1iGx4MhoLWOliGlxyAAnC93dN6EHcAIUKVq378eUDQXGvrML_WoSECUjZg4hSDPz6GGonqM11_HdhhzelHlPWpo0rKxRi0XeG9cb9_o8keQIowARdX2-5QkSRY1WUT8/s1600-h/y1pF4hp0hoBXF-CuZyx-z_aisNfy_6r65YUQBrTIZxVAVNGrEBFZ1naXi8Z6o6qX81cD2BWTsCOakk.jpg"><img style="WIDTH: 200px; HEIGHT: 141px; CURSOR: hand" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5380162634140161762" border="0" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEijCeVWcwD66-wn1iGx4MhoLWOliGlxyAAnC93dN6EHcAIUKVq378eUDQXGvrML_WoSECUjZg4hSDPz6GGonqM11_HdhhzelHlPWpo0rKxRi0XeG9cb9_o8keQIowARdX2-5QkSRY1WUT8/s200/y1pF4hp0hoBXF-CuZyx-z_aisNfy_6r65YUQBrTIZxVAVNGrEBFZ1naXi8Z6o6qX81cD2BWTsCOakk.jpg" /></a>Selcenhttp://www.blogger.com/profile/07476469844253038482noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-236099089380422787.post-45278578430254137862008-10-11T19:48:00.000+03:002008-10-11T19:59:34.098+03:00Türkiye'nin En Güzel Fotoğrafları<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjHGtnn3VAOfptJzQwFO3-n8dp0eDVXzZ98vCbQPO-j0KtJPmp4fcGC9ECmcEK394GfUHNY9446Et6LhB8Db3HdKTnv2Pz4XhkCfvLrQk2AAHfsuJFgfOeXoMfMWSNSbilwHOsaoRcQNM0/s1600-h/kekova.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5255940196572154690" style="FLOAT: left; MARGIN: 0px 10px 10px 0px; CURSOR: hand" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjHGtnn3VAOfptJzQwFO3-n8dp0eDVXzZ98vCbQPO-j0KtJPmp4fcGC9ECmcEK394GfUHNY9446Et6LhB8Db3HdKTnv2Pz4XhkCfvLrQk2AAHfsuJFgfOeXoMfMWSNSbilwHOsaoRcQNM0/s320/kekova.jpg" border="0" /></a><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjf0byWcAjCNEkbpaHSlk5Y62f43amS6cD6bXpv-k2eb5DiX6VhiO1WTi2yu5cfS_l7FmgwTxCe41sTwSNEmFmGdzZJtqfIlidoQjOGovsgSkUzQLYuFERQlXBVYttsbD0dddn07UWVp5k/s1600-h/meke+gölü.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5255940204009692242" style="FLOAT: left; MARGIN: 0px 10px 10px 0px; CURSOR: hand" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjf0byWcAjCNEkbpaHSlk5Y62f43amS6cD6bXpv-k2eb5DiX6VhiO1WTi2yu5cfS_l7FmgwTxCe41sTwSNEmFmGdzZJtqfIlidoQjOGovsgSkUzQLYuFERQlXBVYttsbD0dddn07UWVp5k/s320/meke+g%C3%B6l%C3%BC.jpg" border="0" /></a><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiC9k6ql-6opzXKfzHzpxOw7MaX4OX7n0PfSXB_E9PtFcNI1teVlSX16y9CK-hc2m79n3K9YafA8f1e9p2vbQFECev31LhQAgJ99wP-ZDZcPculMkZ29TxfFvHB2YOhf0OA7oTfQZibPM4/s1600-h/ÅŸebinkarahisar.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5255940209245774050" style="FLOAT: left; MARGIN: 0px 10px 10px 0px; CURSOR: hand" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiC9k6ql-6opzXKfzHzpxOw7MaX4OX7n0PfSXB_E9PtFcNI1teVlSX16y9CK-hc2m79n3K9YafA8f1e9p2vbQFECev31LhQAgJ99wP-ZDZcPculMkZ29TxfFvHB2YOhf0OA7oTfQZibPM4/s320/%C5%9Febinkarahisar.jpg" border="0" /></a><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhcpozvEBLFeOxrVUH34nhW6tViIe_kBlnFn0KhRuQPhFlxH3KdEg0O9_vc-_SaoaJy8uunGFyWQpo1l6PKaI2w91-ovA2dRwnQAtfwj4itxtcF-p6XQi6-giYTRL8eq9vhEQ-tgONrrj8/s1600-h/uluabat+gölü+gölyazı.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5255940207584374738" style="FLOAT: left; MARGIN: 0px 10px 10px 0px; CURSOR: hand" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhcpozvEBLFeOxrVUH34nhW6tViIe_kBlnFn0KhRuQPhFlxH3KdEg0O9_vc-_SaoaJy8uunGFyWQpo1l6PKaI2w91-ovA2dRwnQAtfwj4itxtcF-p6XQi6-giYTRL8eq9vhEQ-tgONrrj8/s320/uluabat+g%C3%B6l%C3%BC+g%C3%B6lyaz%C4%B1.jpg" border="0" /></a><br /><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiUGAyuShRpvriy-ojEejZKA6MIgQbMoh6WzfN3B2_iRlhLt0gOTYksvXe_QJNk7fP3doJVtq_wuT1gRj8-NTX9mHp7dnNbWKCmvh9ldkRLxzYFoEIiTFrKGuBQCqBY4EhTVgIub3pcMbs/s1600-h/yerköprü+ÅŸelalesi+konya.jpg"></a><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgwp5FP6jr0d2aJFWRyEh8MMqZcbn-ltczUY_eyuPxp0ph45ebk2zb2DxHGmNQduzebijgR_2tTRy9JYVsPAGTHP6TCBKOhtogLhGeDIXWcEsYkR7LfIcAmNTYg68ZQqvJWOxu2impG6PQ/s1600-h/barhal+yaylası.jpg"></a><br /><br /><br /><br /><br /><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgwp5FP6jr0d2aJFWRyEh8MMqZcbn-ltczUY_eyuPxp0ph45ebk2zb2DxHGmNQduzebijgR_2tTRy9JYVsPAGTHP6TCBKOhtogLhGeDIXWcEsYkR7LfIcAmNTYg68ZQqvJWOxu2impG6PQ/s1600-h/barhal+yaylası.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5255939664290197522" style="FLOAT: left; MARGIN: 0px 10px 10px 0px; CURSOR: hand" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgwp5FP6jr0d2aJFWRyEh8MMqZcbn-ltczUY_eyuPxp0ph45ebk2zb2DxHGmNQduzebijgR_2tTRy9JYVsPAGTHP6TCBKOhtogLhGeDIXWcEsYkR7LfIcAmNTYg68ZQqvJWOxu2impG6PQ/s320/barhal+yaylas%C4%B1.jpg" border="0" /></a><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh6t31zbrjbuRlXYsWYIw3ir28s905dNArHVg033TARXS5_qGIfXq1UHZWc2el23SBsgED-ztUT22IzFNTERHJhiUxeLFoGs8Gf0lqX8lGY5hVW2AMnTZeMyxwA0SApRsGzcPhTEKBCx9E/s1600-h/giresun.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5255939669771168450" style="FLOAT: left; MARGIN: 0px 10px 10px 0px; CURSOR: hand" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh6t31zbrjbuRlXYsWYIw3ir28s905dNArHVg033TARXS5_qGIfXq1UHZWc2el23SBsgED-ztUT22IzFNTERHJhiUxeLFoGs8Gf0lqX8lGY5hVW2AMnTZeMyxwA0SApRsGzcPhTEKBCx9E/s320/giresun.jpg" border="0" /></a><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgHISmkVQoqgMkokR6ttf_8OzeS03ZQ5cpbdHUUoV7aAE4f6SgWmVqPQ8kCYCPKtOQoz2QFzmBvwKxqn7iWgLF-oVM2YWQEphvczxYTtXiPgfwNzgIZ2WSNFfJl0DqLjuoDJBdhvZst0ag/s1600-h/hattuÅŸa+boÄŸazköy.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5255939669038069474" style="FLOAT: left; MARGIN: 0px 10px 10px 0px; CURSOR: hand" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgHISmkVQoqgMkokR6ttf_8OzeS03ZQ5cpbdHUUoV7aAE4f6SgWmVqPQ8kCYCPKtOQoz2QFzmBvwKxqn7iWgLF-oVM2YWQEphvczxYTtXiPgfwNzgIZ2WSNFfJl0DqLjuoDJBdhvZst0ag/s320/hattu%C5%9Fa+bo%C4%9Fazk%C3%B6y.jpg" border="0" /></a><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEghaobr2yKct5vj_SmqBUB24hfLwvlRBvT63TpHbnqTiWeQP4Swu7bAOcixXLJ809437xPCv1DkeAOmK27aLlLVzBzrM6_17u6pSffe5R49IigaJFc6nnJZAKfGW6LGtOOTHPGqXLETKRY/s1600-h/istanbul.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5255939679072139234" style="FLOAT: left; MARGIN: 0px 10px 10px 0px; CURSOR: hand" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEghaobr2yKct5vj_SmqBUB24hfLwvlRBvT63TpHbnqTiWeQP4Swu7bAOcixXLJ809437xPCv1DkeAOmK27aLlLVzBzrM6_17u6pSffe5R49IigaJFc6nnJZAKfGW6LGtOOTHPGqXLETKRY/s320/istanbul.jpg" border="0" /></a><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgPQGauK-ZAY1xSbCSNaOQLX69Gkzw-Ar5VIFzcCRBGS3zy5SV-JofwagEjV6x93qLSGwOhjRTLLik_0x7fc9y_6_FDAq9R3-_3wP520B3_PJqx55RilFa9LQL-ONHekb1rHnJGe21DXrk/s1600-h/keban.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5255939682190672834" style="FLOAT: left; MARGIN: 0px 10px 10px 0px; CURSOR: hand" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgPQGauK-ZAY1xSbCSNaOQLX69Gkzw-Ar5VIFzcCRBGS3zy5SV-JofwagEjV6x93qLSGwOhjRTLLik_0x7fc9y_6_FDAq9R3-_3wP520B3_PJqx55RilFa9LQL-ONHekb1rHnJGe21DXrk/s320/keban.jpg" border="0" /></a><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiUGAyuShRpvriy-ojEejZKA6MIgQbMoh6WzfN3B2_iRlhLt0gOTYksvXe_QJNk7fP3doJVtq_wuT1gRj8-NTX9mHp7dnNbWKCmvh9ldkRLxzYFoEIiTFrKGuBQCqBY4EhTVgIub3pcMbs/s1600-h/yerköprü+ÅŸelalesi+konya.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5255940217261101794" style="FLOAT: left; MARGIN: 0px 10px 10px 0px; CURSOR: hand" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiUGAyuShRpvriy-ojEejZKA6MIgQbMoh6WzfN3B2_iRlhLt0gOTYksvXe_QJNk7fP3doJVtq_wuT1gRj8-NTX9mHp7dnNbWKCmvh9ldkRLxzYFoEIiTFrKGuBQCqBY4EhTVgIub3pcMbs/s320/yerk%C3%B6pr%C3%BC+%C5%9Felalesi+konya.jpg" border="0" /></a>Selcenhttp://www.blogger.com/profile/07476469844253038482noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-236099089380422787.post-50840278105711681392008-10-11T19:17:00.002+03:002009-09-15T14:42:24.569+03:00Yağmurun Ardından<div align="justify"><em>Açılan pencereden ilk kokusu geldi ıslak toprağın. Islaklığını hissettim, serinlikte ürperdim. Yeni aydınlanıyordu ortalık. Gözlerimi kırpıştırarak bakındım dışarıya. Binalar yavaş yavaş karanlık yüzlerinden sıyrılıyordu, gölgeler beyazlaşıyordu. Cıvıltılar henüz başlamıştı. Yeni gün geliyordu, her gecenin bir sabahı vardır ve yeni bir sabah doğuyordu. Beni bu umut besliyordu işte, pes etmememi sağlayan tek güç, güneşin hala var olması. O oldukça gün yeniden gelecek geceden çıkıp, her yağmurdan sonra onun sayesinde yine gökkuşağı olacak, bittiği yerde altınların olduğu... </em><em><br /><br /></em><a href="http://byfiles.storage.live.com/y1pZcl3qtTNF4VVJUj90QmmyYXjjrbruxhOkTXIe8LXYf2TkvNUP4NIYMmIf075MgkL2eVBgWaYfhw" target="_blank"></a><em>Yine de bitkinlikle doğruldum yataktan. Önceki günün yorgunluğu, vurgunluğu geçmemişti, burkuldu içim. Yeni gün geldi ama dünün üzüntülerini de getirmişti. Bir daha çektim içime o kokuyu. Yanımdaki yastık boştu, camı o açmıştı demek kalkınca. O da bunalmış olmalıydı. Yağmurlar, eve hüzün yağdırmışlardı birkaç gündür. Kara bulutlar hep dolaştı evin üstünde, hangi odaya gitsem peşimdeydi. Yağmurun üzüntü olup yağmasından kendi gözyaşlarımızı fark edememiştik.</em></div><br /><div align="justify"><em></em></div><br /><div align="justify"><em>Hala aynı yataktayız her şeye rağmen, diye düşündüm. Demek ki bir umut var, beklenti var. Ama nereye kadar? Bu belirsizlik beni öldürüyordu. Neden güçlü olmayıp gidemedim ki? Bu yağmurlar sevdamı da eritti. Bahar da gelmedi ki yeşeren bir şeyler olsun. Ama o yeşili de besleyen yağmur değil mi? Karmakarışığım… Nerede olduğunu merak ettim ve kalktım, hala o olduğunda ısınabiliyorum, bunu fark ettim; yokluğunda her yer buz. </em></div><br /><div align="justify"><em></em></div><br /><div align="justify"><em>Salondaydı, perdeleri açmış, alacakaranlıktaki dünyayı izliyordu. Orada da pencere açık ve o da yeni günü merakla bekliyor. Yağmur ninni gibi yağıyor, o kadar güzel ki…Nelerimi vermezdim o pencerenin önünde beraber izlemek için o yağmuru. İşte yine başlıyorum, hiçbir şey erimemiş içimde, unuttum hıçkırıklarımı, unuttum kırgınlıklarımı, bozgunlarımı…Kapıdan onu izlemek acıttı içimi. O da yalnız, ben de. Düşünüyoruz ikimiz de…Hesaplaşma var, o kendiyle hesaplaşıyor şimdi. Yağmur ne kadar da düzenli yağıyor, ritmik bir şey, ahenkle yağıyor. Biz de o yağmura ayak uydursak keşke. Eski düzenimize dönebilsek. Damlaların yönünü değiştiren bir rüzgar bile yok. Biz, üç günde ne fırtınalar geçirdik ama sığınacak bir limanımız olmadı. Belki de limanları biz es geçtik.</em></div><br /><div align="justify"><em></em></div><br /><div align="justify"><em><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjV85qdFXShN2-H-Nwf4zyQOFWeGfk8psfb3lx6447ryoxY-XXyykTbrf3BRubvUSz-B63G_fiQjQMMWE0y54Q5zXtcPVXfpPnHQmhsKOR-4IHZ0-0rMWf61nMK815_M6YqYaBjHbM4W-s/s1600-h/loveis3fj8kc2.jpg"><img style="MARGIN: 0px 10px 10px 0px; FLOAT: left; CURSOR: hand" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5255933851792862786" border="0" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjV85qdFXShN2-H-Nwf4zyQOFWeGfk8psfb3lx6447ryoxY-XXyykTbrf3BRubvUSz-B63G_fiQjQMMWE0y54Q5zXtcPVXfpPnHQmhsKOR-4IHZ0-0rMWf61nMK815_M6YqYaBjHbM4W-s/s320/loveis3fj8kc2.jpg" width="251" height="159" /></a>Cama pat pat vuran seslerle kendime geldim, O hızla camı kapattı. Yağmur bir anda hızlanıp sağanak olmuştu. Yüreğimin bu sağanakla dolup taştığını hissettim.</em></div><br /><div align="justify"><em></em></div><br /><div align="justify"><span style="font-size:85%;"><em><span style="font-size:100%;">Göz göze gelmiştik. Beni, döndüğünde gördü kapı girişinde. Güzel gözlerinde bir parıltı gördüm buğuların arasında. Yüreğimden taşanın onu sırılsıklam ettiğini bir anda fark ettim. O ise dayanamayıp bıraktığım gözyaşlarımın farkındaydı. Silmek için elini uzattı. O sabah, güneşle gelen gün, yağmurla yeşermişti.</span></em> </span></div>Selcenhttp://www.blogger.com/profile/07476469844253038482noreply@blogger.com0